Topraksız tarım, toprağa gereksinim duyan, sucul olmayan karada yetişen bitkilerin, besin maddeleri içeren bir çözelti yardımıyla yetiştirilmesidir.

Topraksız tarım, hidroponik, aeroponik ve akuaponik sistem olarak 3 farklı şekilde uygulanabilir.
Hidroponik (sulu) sistemlerde besin kökleri sıvı bir besin çözeltisi ya da katı destekli (torba, saksı, viol gibi kaplardaki) çözelti içinde yer alır. Besin çözeltisi damlama ya da yağmurlama (sulama) ile ortama nakledilir.
Aeroponik (havaya dayalı) sistemlerde besin, bitkinin çıplak köküne sis formunda verilir. Zamanlayıcı özellikli pompalar, çözeltiyi düzenli aralıklarla havaya püskürterek besleme yapar.
Akuaponik sistemde ise su balık ile bitki yetiştiriciliği entegre şekilde yürütülür. Balıkların yaşadıkları su, bitki kökleri için önemli besinler (atıklar) taşır, böylece hem balıkların yaşam alanının bitkiler aracılığıyla temizlenmesi hem de besin değeri yüksek bitkilerin yetişmesi mümkün olur.
Adından da anlaşılacağı gibi toprağın dahil olmadığı bu üretim şekli, tarım teknolojilerindeki muazzam yenilikler ile insanlığın yeni ihtiyaçları doğrultusunda hızla benimsenmiş ve yaygınlaşmıştır.
Çevrecidir.
Su, ilaç, gübre gibi girdilerin yanı sıra her türlü enerji optimum verim ile kullanılır.
Topraklı tarıma nazaran çok daha temiz, hijyenik ürünler sağlar.
Besin üretim süreçlerinin günümüzde, temiz su kaynaklarının ve fosfor gibi takviyelerin sınırlılığı, iklim değişimine bağlı hava koşulları, haşarat ve toprak kaynaklı hastalıkların dağılımı, nüfus artışına bağlı kıtlık gibi ciddi risklerle karşı karşıya olduğu bilinmektedir.
Bunların yanı sıra, tarıma elverişli arazi ve iklim kısıtlılığı, üretim alanlarından merkez bölgelere taşımacılık maliyetlerinin ve çevreci yaptırımların artması gibi pek çok etken; sebze, yeşillik gibi mahsülleri kendi yetiştirmek isteyen, tarım ürünlerinin taşınmasının getirdiği karbon ayak izini azaltmaya çalışan ya da tarım arazisi sahipliği olmayan (özellikle kalabalık şehirlerdeki) birey ve kurumları, susuz tarım uygulamalarına yöneltiyor.